TOSCA Giacomo Puccini
IN MEMORY OF LEYLA GENCER
2014.03.20 LÜTFİ KIRDAR ICEC – 20.00
Borusan Istanbul Philharmonic Orchestra (BIPO)
Borusan Istanbul Philharmonic Choir
Sascha Goetzel conductor
Gökçen Koray chorus master
Yekta Kara stage director
Floria Tosca MARIA JOSE SIRI soprano
Mario Cavaradossi ALEX VICENS tenor
Baron Scarpia ERALP KIYICI baritone
Angelotti ALPER GÖÇERİ bass
Il Sagrestano UTKU BAYBURT baritone
Spoletta CAN REHA GÜN tenor
Sciarrone OZAN KUTLAR bass
BORUSAN SANAT BOOKLET
2014.03.20
|
Maria José Siri, soprano |
Yıl 1952...
Leyla Gencer Tosca’yı ilk olarak Ankara’da seslendirir...
Bundan tam 62 yıl önce...
Ellili yıllar onun parıltılı kariyerinin başlangıcıdır. Kırk yıl boyunca sahnelerdedir Gencer. Çağdaşları arasında aktif bir opera kariyerini bu kadar uzun süre devam ettiren isim çok azdır. Sahnelere veda ettikten sonra da kendini gençleri yetiştirmeye adar, neredeyse yaşamının sonuna kadar. Her şey opera için, her şey sanatı içindir.
Giderken, arkasında sayısız hayranla birlikte bir tarih bırakır. La Diva Turca, La Regina, Korsanların Kraliçesi onu yücelten eden takma adlardır.
O, her şeyin ötesinde, 20. yüzyıl opera tarihine adını hakkıyla yazdırmış dört dörtlük bir sanatçıdır.Gerçek bir sanatçı olarak görülmeyeni, unutulanı bulup çıkarır, ona yeni bir yaşam alanı kazandırır.
Herhalde en güzel olanı da dünya durdukça, yaşadığı zaman diliminin ötesinde anılacak olmasıdır.
© Borusan Sanat
20 March 2014
AKŞAM
DAILY NEWSPAPER
2014.03.16
ZEYNEP BAKIR
Leyla Gencer “Tosca” ile anılıyor!
Leyla Gencer anısına düzenlenen geleneksel anma konseri ‘Leyla Gencer
Anısına / Tosca’ adıyla Borusan Filarmoni Orkestrası tarafından 20 Mart
Perşembe günü Lütfi Kırdar Anadolu Auditorium’da sahnelenecek. Dünyanın en
önemli ‘trajedi operası’ olarak nam salmış Tosca operaseverlerin seyrine
sunulacak.
20. yüzyılın en önemli sopranolarından biri Leyla Gencer nam-ı diğer, La
Diva Turca. 80 yıllık hayatına 23 bestecinin 72 eserini sığdırmış, Avrupa’nın
opera sahnelerinde ‘kraliçe’ ünvanı almış bir kadın. Leyla Gencer’i bir
paragrafta anlatmak zor. Hayatı önemli müzisyenlerle, önemli sahnelerde dolu
dolu geçmiş koca bir serüven. Ama kısa bilgiler verecek olursak önce Cemal
Reşit Rey ve ünlü İtalyan soprana Giannina Arangi Lombardi’ni öğrencisi
olduğunu söylemek gerek. Sonra ilk rolünün Ankara Devlet Tiyatrosu’nda
sahnelenen Cavallerina Rusticana operasından Santuzza olduğunu...
1953’de Türkiye ile İtalya arasında imzalanan Kültür Anlaşması çerçevesinde
Roma’ya konser vermeye gidip sesini Napoli’de duyurduğunda dünyanın her
yerinden başrol teklifleri aldı. San Francisco
operasında da, ideali olan La Scala Tiyatrosu’nda da hep başroldeydi...
Uzun yıllar sonra La Scala’da yöneticilik ve sanat yönetmenliği görevlerini de
üstlendi.
1988’de Devlet Sanatçısı ünvanıyla onurlandırıldığını da eklemeliyiz. 2004
yılında ‘1000 Yılın Türkleri’ özel koleksiyonunda adına 15 Milyon Türk Lirası
değerinde gümüş hatıra para basıldı. Kariyeri süresince ABD devlet
başkanlarından Harry S. Truman, Dwight Eisenhower, Yugoslavya’nın kurucusu
Mareşal Tito, İran Şahı Rıza Pehlevi ve eşi Prenses Süreyya, Ürdün Kralı
Hüseyin’e resitaller de verdi.
DİVA’NIN ANISINA KONSER
Leyla Gencer’i sayfamıza taşımamızın nedeni Borusan İstanbul Filarmoni
Orkestrası’nın Diva’nın anısına düzenlenen geleneksel anma törenini duyurmak.
‘Leyla Gencer Anısına / Tosca’ konseri 20 Mart günü saat 20.00’de Lütfü Kırdar
Anadolu Auditorium’da olacak.
Yekta Kara, 20. yüzyılın başındaki en büyük bestecilerden biri olan Giacomo
Puccini’nin ünlü Tosca operasını sahneye koyuyor. Kara’nın yönetmenliğinde
konser versiyonu seslendirilecek operada Floria Tosca’yı soprano Maria Josê
Siri, Mario Cavaradossi’yi ‘Placido Domingo’ ödüllü tenor Alex Vicens, Baron
Scarpia’yı da bariton Eralp Kıyıcı seslendirecek.
Dünyanın en önemli trajedisi
Tosca, opera sanatında en önemli dramatik trajedi eseri olarak yerini
almış. Kuzey Amerika’da en çok sahnelenen 20 opera eseri listesinde 8. sırada.
3 perdelik bu eserin inanılmaz müziği ve aşkın, şehvetin, sadakatin, aldatmanın
anlatıldığı güçlü öyküsüyle seyirciyi dinamik tutmayı başarır. Şeytani iç
güdüsüyle avına soylu bir tavırla yaklaşan Scarpia oyuna damgasını vururken,
esere adını veren Tosca kendini trajediye neden olacak olayların merkezinde
bulur. Sonunda Scarpia’nın şeytani eli, ölüm vadisinden uzanarak iki sevgili
olan Tosca ve Cavaradossi’nin aşk ve özgürlük uğruna verdikleri kavgaya engel
olur.
Honouring a Diva: Leyla Gencer by Melis Kanik
It is said that opera is the ultimate
manifestation of art, that it is the pinnacle of artistry: it requires ultimate
mastery of music composition as well as the ultimate gift and mastery of the
human voice, and these must be combined with a drama performance. Thursday
night, the Borusan Istanbul Philharmonic Orchestra (BIFO) was the host of a
commemorative evening in honour of one of the greatest, most highly heralded
names in the history of opera: La Scala’s Prima Donna, the late-soprano Leyla
Gencer.
Gencer may not have transcended into pop
culture like Maria Callas, her contemporary and colleague, or as have tenors
Pavarotti or Jose Carreras, her male counter-parts. Regardless, she still has
just as much significance for any afficianodo of the opera.
Now, for the opera novice: Born in Turkey
to a Turkish father and to a mother of Lithuanian aristocratic descent, Gencer
undertook her musical studies in Turkey, and her debut stage experience was in
Ankara, in 1952. However, she was soon to rocket her way up to Milan’s La
Scala, the most prestigious school and opera house in the world. She was a
prima donna there for over two decades (1957-1987) and remained in the
institution even in her retirement as the director of La Scala Academy upon the
request of the legendary conductor Riccardo Muti. In the opera scene, her name
continues to be acknowledged among the greatest of names such as Maria Callas,
Renata Tibaldi and Joan Sutherland. When she passed away in 2008, the news made
it to newspapers and TV channels across the globe, including BBC, CNN, the
Washington Post, and thousands more. Her funeral was attended by the Minister
of Culture of Italy, and La Scala issued a statement saying that “they felt
honoured to be the chosen home of Leyla Gencer.” Michel Parouty, critique of
Opera magazine summed her up with the words, “the last diva of our era, a
symbol of perfection.”
Thursday evening, on March 20th, BIFO, the
Borusan Istanbul Philharmonic Choir, the Children’s Polyphonic Choir of the
Istanbul State Symphonic Orchestra, and the magical voices of soprano Maria
Jose Siri, tenor Alex Vicens, baritone Eralp Kıyıcı, bass Alper Göçeri,
baritone Utku Bayburt, tenor Can Raha Gün, bass Ozan Kutlar, bass Ozan Kutlar,
and the acting of İlyas Seçkin came together in an evening in her honour for a
performance of the eternal opera Tosca of Giacomo Puccini.
The opera was performed in a unique set
up. Instead of the usual location of an orchestra in an opera, BIFO had taken
its rightful place on the stage, not beneath it in the orchestra pit. There
were no props or stage design except for a small desk, a candle holder, a
chair, and two giant images of Roman statues on either side of the stage.
Behind the orchestra was a huge white screen that depicted scenes related to Tosca
as the story began to unfold. It began off in the La Chiesa di (Church of)
Sant’Andrea della Valle in Rome, the opening scene of Tosca. In the second act,
Baron Scarpia, the antagonist, and Tosca, the benevolent heroine, acted out and
sang their parts with the Orchestra behind them, and real images of Palazzo
Farnese behind them. The screen also featured recordings from actual
performances. As Cavarodossi, the ill-fated benevolent hero and Tosca’s lover,
fell victim to Scarpia’s malicious trick and collapsed with the shot of bullets
on stage, so did the Cavarodossi depicted simultaneously in the screen behind
him.
I will not attempt to describe or comment
on the eternal masterpiece of Puccini, or on the cast’s impressive mastery of
the art form. My only note will be to share my thought that just like certain
scenes make a movie, certain lines make a book or certain stanzas make a poem;
there exist certain arias, selections, or scenes in an opera that have become
to define the opera of their origin. The aria “Brindisi” in
Verdi’s La Traviata. The “March of the Toreadors” and
the subsequent aria “L’amour est un Oiseau Rebelle” (Love is a Rebellious Bird)
in Bizet’s Carmen. In Puccini’s Tosca, the two arias “Visi d’Arte” (I
have lived for art) and “E Lucevan le stelle” (and
shining were the stars) were the highlight, the most memorable scenes and
arias of the evening. Maria Jose Siri’s “Visi d’arte” touched our hearts as we
also felt all the emotions of Floria Tosca, the benevolent heroine who had
lived her life for art (“visi d’arte”), for goodness, for prayers, and good
deeds, but who still could not escape her ill fate. And as tenor Alex Vicens
requested as Cavaradossi from the guardian Carciere to jot down his final wish
beginning with the line “E lucevan le stelle, ed olevazzava la terra ….” we all
held our breaths and were drifted to worlds of musical and vocal beauty
unparalleled.
Like many an opera, Tosca has a tragic
end, but the evening was no tragedy – it was a celebration of the life and
legacy of one of the greatest divas of opera, of Leyla Gencer, and a
celebration of the ultimate manifestation of art, performed by impressive
talents.