KEREM İLE ASLI     

Ahmed Adnan Saygun (1907 - 1991) 
Opera in three acts in Turkish
Libretto: Selahattin Batu
Premièr at State Opera, Ankara – 22 December 1953
22 March 1953 (22 Performances)             
State Opera and Ballet, Ankara                                        

WORLD PREMIER PERFORMANCE
The First Act staged on April 2, 1948 by Ankara State Opera

Conductor: Ahmed Adnan Saygun
Chorus master: Adolfo Camozzo
Stage Director: Aydın Gün
Scene and costumes: Turgut Zaim

Hakan the Sultan HİLMİ GİRGİNKOÇ / SELİM ÜNOKUR bass
Hanım Sultan’s wife NECDET DEMİR / NERİMAN ESİ / NERİMAN SAN mezzo-soprano
Kerem Sultan’s son AYDIN GÜN / NİHAT KIZILTAN tenor
Vezir Sultan’s Minister MUAMMER ESİ / SELİM ÜNOKUR bass
Aslı Vezir’s daughter AYHAN ALDAN / BELKIS ARAN / LEYLA GENCER soprano [Role debut]
Derviş an oldman AYHAN BARAN /  HİLMİ GİRGİNKOÇ bass
İkinci Hükümdar Second ruler AYHAN BARAN / ALİ KÖPÜK baritone
Subaşı Sultan’s assistant NEVZAT KARATEKİN / RIFKI AR baritone
1inci Aşık a poet NEZAT ÇİDAMLI / UMUR PARS tenor
2inci Aşık a poet NEVZAT KARATEKİN / RIFKI AR baritone
3üncü Aşık a poet AZMİ ÖRSES / ESAT TAMER / NURİ TÜRKAN tenor
Yolcu a traveler SÜLEYMAN GÜLER / NEVZAN ÇİDAMLI tenor
Dancers: Lorna Mossford/Robert Lunnon/Ömer Sezer/Tenasüp Onat/Kaya İlhan/Güzin Kalın/Fezal Esmen


Time: 16th Century
Place: Isfahan (Iran)

Photos © FOTO AJANSI, Ankara





STATE OPERA MAGAZINE                                                              
1953 March     

Kerem’den Önce ve Kerem

Yazan: Halil Bedi Yönetken

Fotoğraf: Ahmed Adnan Saygun

"Kerem'den önce" sözleriyle, Ahmed Adnan Saygun'un "Kerem" operasından evvel bizde Türk bestecileri tarafından bestelenmiş, oynanmış veya oynanmamış operalar kastedilmiş olduğundan bunların neler olduğunu tarih sırasıyla incelemeye çalışalım.

Bizde acaba hangi Türk bestecisi, ne zaman ilk defa opera bestelemiştir? Bu sual ayni manada şu şekilde de sorulabilir: Bizde opera besteleyebilecek iktidarda ilk Türk bestecisi ne zaman yetişmiştir? Kimdir? Operasını ne zaman yazmıştır? Diğer besteciler kimlerdir ve operaları hangileridir?
Batı müzik tekniğini layıkıyla tanıyıp kullanan, besteci sıfatına hakkiyle sahip ilk Türk bestecisi, bizde, bilindiği gibi Cemal Reşit Rey'dir. Modern Türk bestecilerinin en kıdemlisi olan Cemal Reşit Rey'in doğum tarihi 1904, eser vermeye başladığı tarihler de 1919-20 olduğuna göre bizde bu tarihlerden evvelki zamanlarda, gerçek bir Türk bestecisi ve binaenaleyh gerçek bir Türk operası aramak beyhude bir hareket olur. Diğer modern Türk bestecilerinin eser verme tarihleri de Cumhuriyetten sonradır, şu hâlde bizde Türk operası ancak Meşrutiyet sonu ile Cumhuriyet devrinde aranabilecek demektir. Bu, gerçekte de böyle olmuştur. Cemal Reşit Rey, yazdığı birçok eserler arasında bazı operalar da bestelemiştir ki başlıcaları şunlardır: "Yann Marek" 3 perde, güfte: Xavier Fromentin (1922); "Sultan Cem" 5 perde, 12 tablo, güfte: Ekrem Reşit (19223); "L'Enchantement", 2 perde, güfte E. Reşit (Madame Roussel Despier'nin senaryosu üzerine) (1924); "Zeybek" 3 perde, güfte: E. Reşit (1926).
Cemal Reşit Rey, bunlardan ve daha diğerlerinden başka son zamanlarda bir de "Müezzin Çelebi" isimli, konusunu Osmanlı tarih ve hayatından almış bir opera bestelemiştir. Fakat çoğu Fransızca olan bu operaların hiçbiri hiçbir yerde henüz oynanmamıştır. Reşit Galip merhumun Maarif Vekilliği zamanında, o vakit Prag'da tahsilde bulunan Necil Kâzım Akses'in "Mete" adında bir opera yazmakla meşgul olduğunu hatırlıyorum; bunlardan başka hiçbir Türk bestecisinin, oynanmamış olarak kalmış bir opera bestelediğini bilmiyorum.
Yalnız son zamanlarda Ahmed Adnan Saygun'dan öğrendiğime göre, İsmail Zühtü Merhum, 1899’da Abdülhak Hamid'in Tezer adlı piyesini opera olarak yazmaya başlamış ve kısmen bestelemiştir.

Oynanmış olanlara gelince:

"Kerem'den önce" oynanmış 4 eser tanıyoruz ki bunların üçü (Öz Soy, Bayönder, Taş Bebek) 1934’te, bizde (operaya doğru ilk hareket) i temsil ederler. Dördüncü temsil, Devlet Opera ve Tiyatrosunun açılma töreninde, 1948 senesinde, Ahmed Adnan Saygun'un idaresinde oynanmış olan, gene Ahmed Adnan Saygun'un "Kerem" adlı lirik dramının birinci perdesinin birinci sahnesi olmuştur. Bu sahne, ondan evvelki temsillere nazaran daha ileri bir hareket telâkki olunabilir.

Bunlardan "Öz Soy", İran Şahı Rıza Pehlevi'nin 1934 senesinde memleketimizi ziyareti münasebetiyle hazırlanıp oynanmış, livre Türk-İran yakınlığı konusu üzerine Münir Hayri tarafından yazılmış ve piyes 2 perde halinde, çok kısa bir zamanda, sıkı şartlar altında Ahmed Adnan tarafından bestelenmiş, 19 Haziran 1934 tarihinde Ankara Halkevi sahnesinde, Atatürk ve İran Şahı huzurunda, mebuslar, kor diplomatik ve seçkin bir seyirci kitlesi önünde A. Adnan idaresinde temsil olunmuştur. Orkestra, İstanbul Konservatuvarı yaylı sazlar orkestrasıyla, Riyaseti Cumhur Bandosu nefesli sazlarından teşkil edilmiş bulunuyordu. Koro, Ankara Kız Lisesi ve Kız Orta Okulu öğrencileriyle Gazi Terbiye Enstitüsü Beden Terbiyesi Bölümü öğrencilerinden kurulmuş, bu koroyu yetiştirme vazifesi Halil Bedii’ye verilmişti. Piyeste Hatun rolünü İstanbul Konservatuvarı şan öğretmenlerinden Nimet Vahit, Feridun ve Ahriman rollerini rahmetli Nurullah Şevket, Ayşim rolünü Semiha (Berksoy), Ozan rolünü Hamdi Selçuk, Mehmed rolünü H. Bedi oynamışlar, dansları Selma ve Azade kardeşler hazırlamışlardı. "Öz Soy" destanı ilk gala gecesinden sonra müteaddit kereler halka tekrar edildi. 2 perdelik "Öz Soy" un birinci perdesi ikinciye nazaran daha çok opera üslubu taşır, ikinci perde müzikli oyun halindedir. "Öz Soy", bizde operaya doğru atılmış ilk adım, ilk deneme, operaya doğru yapılmış ilk hareket vasıf ve değerini taşır.
İkinci, üçüncü temsiller, Bayönder’le "Taş Bebek’tir ki ikisi de Atatürk'ün Ankara'ya ayak basışının yıl dönümü münasebetiyle 1934 yılı 27 Aralık tarihinde gene Ankara Halkevi sahnesinde ve gene Ahmed Adnan idaresinde oynandılar. Her iki piyesin livresi Münir Hayri tarafından yazılmış, "Bayönder" Necil Kâzım "Taş Bebek" Ahmed Adnan tarafından bestelenmiştir. "Bayönder" için, o zaman, Türk destanı; "Taş Bebek" için de Lirik fantazi vasfı kullanılmıştı. Bayönder'den yalnız üç tablo, Taş Bebek'in tamamı bir perde halinde bestelenip oynanmıştı. Her iki eserde Bayönder ve Varişli rollerini rahmetli Nurullah Şevket, İzgen rolünü Celile Daniş, Taş Bebek rolünü Celile Enis, Ozan rolünü Mehmed Münir, Usta rolünü Avni oynamışlardır. Orkestra, Riyaseti cumhur orkestrası ve bandosundan teşkil edilmiş, koro (Musiki Muallim Mektebi korosu) Halil Bedi; bale, Laurette Hardinova tarafından hazırlanmıştır. Bu iki temsil Öz Soy'a nazaran daha rahat bir şekilde yazılıp sahneye konulmuş, müteaddit kereler halka tekrarlanmıştır. Bunlardan Taş Bebek, operaya doğru atılmış daha ileri bir adımı temsil eder.
Türkiye’de gerek eser ve gerek icra bakımlarından, operaya doğru gerçek hareket dördüncü temsille yani "Kerem" in ilk perdesinin birinci sahnesiyle tahakkuk etmiştir. Livresi Selahaddin Batu tarafından yazılmış ve Ahmed Adnan Saygun tarafından, o zaman henüz natamam olarak bestelenmiş olan "Kerem"in ilk sahnesi Devlet Tiyatrosunun açılma töreni münasebetiyle yeni opera sahnemizde, bestecisi Ahmed Adnan Saygun idaresinde temsil edilmiştir. Aydın Gün tarafından sahneye konulan eserde, Aslı rolünü Ayhan Alnar, Kerem rolünü Aydın Gün oynamışlardır. Koroyu, G. Markoviç tarafından hazırlanan Devlet Konservatuvarı korosu temsil etmiş; dekor ve kostümler, Turgut Zaim tarafından çizilmiş ve Devlet Konservatuvarı tatbikat sahnesi atölyelerinde hazırlanmıştır. Gerek müziği gerek icrası, solistleri, koro ve balesiyle çok beğenilmiş olan "Kerem"den ilk sahne, Türk operası tarihinde doğrudan doğruya gerçek bir opera hareketi olarak ciddi bir olaydır. Fakat bu hareket, operanın bütününün oynanmaması yüzünden tamam olmamış, tam ve gerçek, dört başı mamur bir Türk operası temsili, Türk müzik tarihinde ancak "Kerem" in tamamının temsili ile mümkün olabilmiştir.

"Kerem"

"Kerem" Türk müzik tarihinde, bir Türk bestecisi tarafından bestelenmiş ilk gerçek milli Türk operasıdır. Livresi, "Kerem ile Aslı" halk masalından mülhem olarak S. Batu ile Adnan Saygun'un sıkı bir iş birliği ile konusu ve plânı tesbit edildikten sonra Selâhaddin Batu tarafından yazılmıştır. Yalnız Anadolu'da değil, bütün Türk dünyasında halk arasında çok yayılmış olan "Kerem ile Aslı" masalının çeşitli yersiyoları vardır; el yazma nüshasıyla basma nüshalar birçok bakımdan birbirinden farklıdırlar.

Yazma nüshaya göre (..Şiraz şehrinde Süruri Şah adlı bir padişah, onun Yahud adında bir eğlencesi mü- sahibi vardır.), Basma nüshaya göre (..İsfahan şehrinde bir şahla onun hazinedarı bir keşiş vardı.)
Yazmada Kerem'in, kerem mahlasını almadan önce asıl adı Şah Gülşen, Aslı'nın da Meryem'dir. Basma nüshada Kerem'in adı Ahmed Mirza, Aslı'nın Kara Sultan'dır. Her iki versiyonda Kerem'in dolaştığı gurbet illeri arasında, hatta aksiyonda, hikâyenin kahramanlarında da farklar vardır. Bunlara rağmen, müşterek noktalar da çoktur ki bunların en mühimleri: Keşiş'in, din ayrılığı yüzünden kızını Kerem'e vermeğe razı olmayışı, kızıyla beraber diyar diyar kaçması; gerdek gecesi kızına sihirli fistan giydirmesi ve hikâye sonunda, Kerem ile Aslı'nın yanıp kül olmaları, küllerinin birbirine karışmasıdır.

Fotoğraf: Prof. Selahaddin Batu

Kerem, çeşitli versiyonlarda, elinde sazı, yanında arkadaşı Sofu, diyar diyar dolaşır; Keşişle Aslı'nın peşinde bin bir macera geçirir, her yerde Keşişle kızını arar, sazını çalarak taşkın ırmaklara yol verdirir; fırtınaları, tufanları durdurur; Hızır Aleyhisselâmın yardımını görür; lânet ettiği yerler yanar kül olur; ceylanlar, turnalar, kuru kafa, viran şehirler, kayalar, ağaçlar ırmaklarla konuşur; birçok saz şairleriyle müşaverede bulunur, muammalar çözer, hepsinin sazlarını ellerinden alır, onları mat eder; bin bir cefadan sonra Aslı'ya kavuşur; Keşiş nihayet kızını kurtaramayacağını anlayınca kızına sihirli bir gelin fistanı hazırlar; gerdek gecesi fistanın düğmelerini Kerem'e çözdürmesini kızına tembihler. O gece, Kerem, düğmeleri çözemez, çözdükçe düğmeler kendiliğinden tekrar iliklenir. Sabaha karşı, derin ahlar çeker, ağzından alevler çıkar; nihayet cayır cayır yanıp kül olur. Aslı da bir zaman bekledikten sonra Kerem'in dağılmak üzere olan küllerini, saçlarını süpürge yaparak toplamaya çalışırken saçları ateş alır; o da yanıp kül olur, külleri Kerem'in küllerine karışır.

Adnan Saygun'un "Kerem" operasına livrelik eden eserde Kerem ile Aslı masalından ilham alınmakla beraber değişiklikler yapılmış, ayrı orijinal bir "Kerem ile Aslı" versiyonu yaratılmış, diğer ifade ile, "Kerem ile Aslı" halk hikâyesinden orijinal mistik bir dram meydana getirilmiştir. 

Unknown Newspaper or Magazine                                                               
1953 March                                                                                              

STATE OPERA MAGAZINE                                                              
1960 January     

BİZDE OPERA

(1948-1960)

Bizde mazisi henüz çok yeni olan Operamız Batı anlamıyla çalışarak bugüne kadar birçok eserler vermiştir.

1948-1949 Opera Mevsiminde: Palyaço (30), Carmen (7), Madama Butterfly (5) defa temsil edilerek opera mevsimimiz başlamıştır.

1950-1951 Opera Mevsiminde: Rigoletto (34), Tiefland (16)

1951-1952 Opera Mevsiminde: Tosca (32), Yarasa (24), Fidelio (8)

1952 1953 Opera Mevsiminde Konsolos (26), Sevda İksiri (24), Kerem (22)

1953-1954 Opera Mevsiminde: La Traviata (10), Madama Butterfly (4), Cosi fan tutte (22). Lucia di Lammermoor (21), Yugoslav Balesi (3), Oratoryo (Atatürk) (2)

1954-1955 Opera Mevsiminde: Konsolos (4), Tosca (7), Manon (12), Sevil Berberi (11), Il Trovatore (11), Tebessümler Diyarı (15), Hoffman’ın Masalları (6)

1955-1956 Opera Mevsiminde: Rigoletto (7), Paganini (28), Maskeli Balo (11), Don Pasquale (13), Telefon & Medyum (9), Cavalleria Rusticana & Palyaço (8), Don Juan (9), La Traviata (10), Satılmış Nişanlı (7)

1956-1957 Opera Mevsiminde: Satılmış Nişanlı (9), La Boheme (19), Fakir Talebe (13), Carmen (11), Van Gogh (9), La Traviata (13), La Sonnambula (5), Rigoletto (3)

1957-1958 Opera Mevsiminde: La Sonnambula (9), Il Boccacio (23), Cosi fan tutte (7), Sevil Berberi (40), Aida (19), Faust (3)

1958-1959 Opera Mevsiminde: Faust (27), Akıllı Kız (18), Van Gogh (11), Lucia di Lammermoor (16), Turandot (20), Madama Butterfly (8) defa temsil edilerek

1959-1960 Opera Mevsimine Madama ButterflySaraydan Kız Kaçırma operası ile girilmiştir.

Sizleri, 1960 yılının ilk eseri olan Salomé operasıyla baş başa bırakır, iyi ve mesut yıllar dileriz, muhterem seyirciler.